Bebek sonrası eşler arasında baya önemli değişiklikler olur. Evlilikte en önemli şeylerden biri hiç şüphesiz ki çiftler arasındaki aşk, bağlılık ve saygıdır. Evliliğe adım atan herkes bir ömür boyu eşi ile mutlu bir birliktelik yaşamanın hayalini kurar. Çiftler bebek sahibi olduklarında ise evliliğe farklı bir boyut gelir. Sürekli bakıma ihtiyaç duyan bir bebek, etrafa saçılmış bebek bezleri, oyuncaklar…
Özellikle aileye bebek geldiğinde ilk zamanlar çok yoğun ve stresli geçer. Bebek bakımı konusunda yükün büyük bir çoğunluğu annede olsa da baba da bu yoğun tempoya ayak uydurmak durumundadır. Ancak bebek bakarken eşlerin arasındaki iletişim azalmamalı, ilgi ve sevgi her zaman taze tutulmamaya çalışılmalıdır. Aksi halde bebekten sonra eşler arasında soğukluk oluşabilir ve ilişki düzeltilmesi zor bir aşamaya gelebilir. Aslında evliliği her aşamada heyecanlı ve mutlu tutmak mümkündür. Bunun için hem kadın hem de erkek çaba göstermeli ve eşine karşı daima ilgili ve anlayışlı olmalıdır.
Bebekten Sonra Eşler Arasında Neler Değişir?
Aileye bebek geldikten sonra özellikle anne kendisini yoğun bir stres altında hissedebilir. Çünkü bilhassa lohusalık dönemi hormonal dengelerin dalgalandığı ve annenin bebek ile çok fazla vakit geçirmek durumunda olduğu bir dönemdir. Ayrıca hamilelik boyunca alınan kilolar ve annenin kendine eskisi kadar özen gösterememesi de lohusalık döneminde yaşanan problemler arasındadır. Bu süreçte eşe ve yakın akrabalara daha anlayışlı olmak düşecektir. Bebek sonrası eşler önceki gibi olamazlar.
Kadın, kocası tarafından arada bir iltifat, güzel söz ve takdir dolu sözler bekler. Lohusalık dönemi başta olmak üzere çocuktan sonra her zaman kadın, eşi tarafından zaman zaman şımartılmalıdır. Minik hediyeler, sürprizler kadının mutlu olması için yeterli olacaktır.
Doğumdan sonra eşlerin cinsel hayatı da sekteye uğrayabilir. Ancak eşlerin asla böyle bir şeye izin vermemesi gereklidir. Gün içinde tensel temasta bulunmak, sarılmak, davetkar cümleler kurmak çok önemlidir.
Bebekten sonra bir şeyler daha da zorlaşmış olsa da evliliği her zaman öncelik olarak görmek gereklidir. Babanın anneye ev işlerinde ve bebek bakımında yardım etmemesi de eşler arasında büyük sorunlar meydana gelmesine neden olabilir. Bu nedenle şartlar çerçevesinde uygun bir iş bölümü yapılmalı ve kadın her şey ile bir başına kalmış gibi hissetmemelidir.
Bebek Hayata Neler Katar
Doğumdan sonra kadın daha hassas olabilir. Bir şeylerden şikayet ettiğinde ve bunaldığını hissettiğinde eşi asla onu başkalarıyla kıyaslamamalıdır. Bu; kadının kendini değersiz ve yetersiz hissetmesine neden olabilir.
Kadın da eşine karşı empati yapmalı ve sadece bebeğe odaklanarak onu arka plana atmamalıdır. Bebekten sonra eşler arasında uzaklaşma ve soğuma gibi sorunların ortaya çıkmasında kadının eşine karşı eskisi kadar ilgili davranmaması da etkilidir.
Koca için devamlı bebek ile vakit geçiren ve ondan başka hiçbir şeyi gözü görmeyen bir kadın zamanla cazibesini yitirebilmektedir. Bu nedenle kadın da bebek ve çocuk bakımı süreci boyunca bu dengeyi doğru bir şekilde kurabilmelidir. Kadınlar lohusalık dönemini atlattıktan sonra kendilerine özen gösterme ve bakımlı olma konusunda da ihmalkâr olmamalıdır. Bebek sonrası eşler arasında olup bitenler her zaman dikkat çekicidir.
Çocuktan sonra genelde bir süre bebek bakımı ile ağırlıklı olarak anne ilgilenir, baba ise maddi kazanç noktasında görev almaktadır. Bebek dünyaya geldikten sonra babanın maddi yükü daha da artacağı için kendisini stresli hissedebilir. Bu da eşler arasında zaman zaman gerginliklere neden olabilmektedir. Ancak annenin bu konuda babaya destek olması ve anlayışlı yaklaşım sergilemesi doğru bir davranış olacaktır. Çocuk bakımı ebeveynlerin yorulmasına ve bazen enerjilerinin tükenmesine neden olabilmektedir. Bu tarz durumlarda dahi eşlerin birbirlerine 5 dakika bile özel zaman ayırması çok önemlidir.
Anne – Baba Değil, Karı – Koca Olun!
Bebekten sonra çiftlerin çoğu anne – babalığı ilişkilerinin merkezine alırken karı – kocalığı arka planda bırakırlar. İşte bu bir evliliğin çatırdamasına neden olan etkenlerden biridir. Çünkü çiftler eğer anne – babalığı daha ön planda tutarlarsa çocuklarına daha ilgili davrandıklarını ve ona iyilik yaptıklarını düşünürler.
Ancak bu tamamen sakıncalı ve yanlış bir tutumdur. Aslında karı – koca ilişkisini evlilikte daima merkezde tutmak gereklidir. Eşler arasındaki sevgi ve ilginin güçlü olması çocukların daha sağlıklı ve mutlu bir yuvada büyümeleri anlamına gelir. Bu yüzden kadınlar anne, erkekler de baba rolünü sadece gerekli zamanlarda üstlenmelidir.
Yeri geldiğinde roller değişmeli ve karı – koca olunabilmelidir. Cinsel hayat da evlilikte asla geri plana atılmamalıdır. Fırsat buldukça eşler birbirleri için özel anlar yaratmalıdır. Cinsel uzaklaşma evliliği ciddi manada tehdit eder. Bu nedenle özellikle yatak odasında anne – baba rollerinden çıkılmalıdır.
Zaman zaman bebeğinizi güvendiğiniz bir yakınınıza emanet ederek eşiniz ile baş başa vakit geçirebilirsiniz. Birlikte dışarıda yemek yemeye veya kahve içmeye çıkabilirsiniz. Bir, iki saat birlikte vakit geçirmeniz ilişkinize heyecan ve mutluluk katacaktır.
İletişim Çok Önemli!
Evlilikte iletişim her zaman çok önemlidir. Özellikle aileye yeni bebek geldiğinde onun bakımı çok ön planda olacağı için eşler arasında iletişimsizlik meydana gelebilmektedir. Karı – koca olarak sorunların her fırsatta masaya yatırılması ve konu ile ilgili erkenden önlemler alınması çok faydalıdır. Bu nedenle eşlerin birbirlerinden beklentilerini açıkça dile getirmesi gerekir.
Eğer eşinizin sizi ihmal ettiğini ya da bir konuda hatalı olduğunu düşünmeniz mümkündür. Bunu ona direkt olarak sölemek doğru olacaktır. Konuşmayı arka plana atmak ileride daha büyük sorunlar ile karşı karşıya kalınması anlamına gelecektir. Eşler yaşadıkları olumsuz his ve düşünceleri eşleri ile paylaşmadıklarında sorun ciddi anlamda büyüyecektir. Bunu kendi içlerinde büyüterek farklı şekillerde yorumlayabilirler. Bu da zamanla eşler arasında uzaklaşmalara ve derin problemlere neden olur.
Çocuğu Bahane Etmeyin!
Çiftlerin evliliklerinde yaptığı en büyük hatalardan biri de çocuklarını her fırsatta bahane etmeleridir. Elbette çocuktan sonra eşlerin hayatında büyük değişimler meydana gelir. Ancak bu; eğlenceli aktiviteler yapmaya, gezmeye, kaliteli vakit geçirmeye tamamen engel olan bir durum değildir. Hayatınıza çocuğunuz ile birlikte de aynı tempoda devam etmeye çalışabilirsiniz. Örneğin; dışarıda bir etkinlik planlarken akşam 10’da eve dönmek yerine 7’de dönmeyi tercih edebilirsiniz.
Aslında çocuktan sonra evlilikte olumsuz değişimler olması tamamen eşlerin kontrolündedir. Hayatınızdaki aktivitelerin sadece dozunu azaltarak da evliliğinizin heyecanlı ve mutlu devam etmesini sağlayabilirsiniz. Çocuğunuz varken de kamp yapabilir, tatile gidebilir, film izleyebilir, müzeleri gezebilir, yurt dışına çıkabilirsiniz.
Bu nedenle evliliğinizi sadece yavrunuza odaklı yaşamamanız gereklidir. Çocuğunuz dışında da kendinize özgür alan tanımalı ve hayatın tadını çıkarmaktan vazgeçmemelisiniz. Eşler bu yüzden bebekten sonra kendilerini eve hapsetmek yerine dışarıda da vakit geçirmeye özen göstermelidir. Çocuğu evliliğin ve aşkın bir meyvesi olarak görmek ve hayatı ıskalamamak gerekir.
Bebekten sonra evlilikte bir takım değişiklikler olması kaçınılmazdır. Ancak bunu doğanın bir akışı olarak görmek ve ayak uydurmaya çalışmak mantıklı bir yaklaşım olacaktır. Karşılıklı özveri ve hoşgörü ile eşlerin aşamayacağı hiçbir engel olmayacaktır. Böyle bir tutum karşısında çocuktan sonra evlilik daha da güçlü ve keyifli hale gelecektir.