14 Eylül 1983`te doğan Amy Winehouse tam bir müzik tutkunuydu. Henüz 10 yaşındayken arkadaşları ile beraber bir rap grubu kurdu.13 yaşında severek çaldığı ilk gitarını aldı.16 yaşın geldiğinde ise; Amy ilk albümü için bir anlaşma yaptı. Ailesinin içinde Amy gibi caz söyleyen kişiler vardı. Hatta baba annesi de bir şarkıcıydı. Amy cazla tanıştıktan sonra caz Amy`nin vazgeçilmezi oldu.
Amy şarkı sözleri yazmaya gençlik yıllarında başladı. Amacı ünlü olmak değildi. Amy şöhretin mutluluk getirmeyeceğini biliyordu. Tek amacı müzik yapmak ve şarkı sözleri yazmaktı. Hayatı oldukça zorluydu. Amy henüz 9 yaşındayken; anne ve babası boşanmıştı. Bu nedenle küçük yaştan beri depresyonla tanıştı ve depresyon tedavisi gördü. Babasına düşkündü fakat babasıyla ilişkisi oldukça karışıktı. Bu Amy`i anne ve babasının ayrılığıyla iyice duygusal çıkmaza soktu.
Amy Winehouse Müzik Hayatı
Yakın arkadaşı Tylar James Amy henüz 16 yaşındayken, demosunu kendi müzik şirketine yolladı.2000 yılında sanatçı National Youth Jazz Orchestra`da vokal olarak görevalıyordu.2003`e gelindiğinde Amy`nin babasının çok sevdiği bir sanatçı olan Frank Sinetra`dan ismini alan albümü yayınlandı. Frank albümü, caz soul, pop ve hip-hop müziği içinde barındıran bir albüm olarak kabul edildi. Bu dönemde Amy Winehouse`un tek mutluluğu adını duyuracak bir albüm yapması değil, özgürce sevdiği müziği yapması ve şarkılarını yazmasıydı.
Frank albümü Amy`e Glastonbury gibi festivallerde konser verme şansını da sunarak televizyonda da görünmesine öncülük etti. Amy birçok insanın duygularına tercüman olan şarkılar yazıyor insanları büyülü sesiyle adeta fethediyordu.
Amy Winehouse 2005 yılında ikinci albümüne odaklanmaya çalışıyor fakat bir türlü ilham kaynağı bulamıyordu. Yazamadığı zamanlarda tüm vaktini alkol ve bilardo oynamaya verdiği sıralarda Blake Fielder-Civil ile yolu kesişti. Amy Blake Fielder`e inanılmaz şekilde duygusal anlamda büyük bir aşkla bağlandı. Fakat Blake Amy için aynı hisleri taşımıyor ve duygusal bir ilişki için istekli görünmüyordu. Bu süreçte Amy uyuşturucu ile tanıştı. Alkol bağımlılığı ise; gün geçtikçe artıyor ve Amy kendini dibe doğru sürüklüyordu. Blake`le istediği şekilde duygularına karşılık bulamayan Amy her geçen gün daha çok yaralanıyor ve teselliyi alkol ve uyuşturucuda arıyordu. Özellikle Blake`in onu birkaç ay sonra terk etmesi Amy için en ağır darbe oldu.
Rehap Şarkısının Ortaya Çıkış Hikayesi
Amy ayrılıkla baş etmeye ne kadar çalışırsa çalışsın başa çıkamadı ve yine teselliyi uyuşturucuda aramaya devam etti. Yaşadığı duygusal acı ve karmaşa onu günden güne dibe çekiyordu. Ailesi, arkadaşları ve yapım şirketi onun rehabilitasyona gitmesi gerektiğini düşündü ve ona bunu teklif etti. Amy ise; rehabilitasyona bir tek babası isterse, gideceğini söyledi. Maalesef babası rehabilitasyona gitmesine gerek olmadığını söylediğinde ise; Amy birkaç saat sonra “Rehap” şarkısını yazdı. Rehap şarkısıyla Amy Winehouse milyonlarca insanın kendinden bir duygu bulacağı bir şarkıyı kaleme almış oldu.
Back To Black
Amy Winehouse Blake Fielder ile yaşadığı karşılıksız aşkı sözlere döktükçe yaratıcılığının zirveye çıktığını hissediyordu.2006 yılına gelindiğinde You Know I`m No Good ve Rehap demo olarak radyoda Mark Ransan`ın programında dinleyiciyle buluştu.Sonraki zamanlarda Ransan, Salaam Remi ile Back To Blake`in prodüktörlüğünü üstlendiler. Back To Black İngiltere listelerinde birinci sıraya yükseldi ve yılıın en çok satan albümü oldu.BRIT ödülü kazanan albüm bir ay sonra Amerika`da dinleyiciyle buluştu. Albümdeki ilk şarkı olan “Rehap” Time dergisi tarafından yılın şarkısı seçildi. Albüm Amy Winehouse`e beş Grammy kazandırdı.
Amy 2007 yılının Nisan ayında Blake Fielder-Civil ile evlendi. Neredeyse tüm şarkılarına ilham olan Blake Fielder ile evlenmesi; yine 2007 yılının Ağustos ayında aşırı dozdan hastaneye kaldırılmasına engel olamadı.2007 yılında Mark Ransan`a ait “Valerie” piyasaya çıktı.
Amy birçok festivalde sahne aldı. Bir yandan zirvedeyken diğer yandan kocasıyla birlikte bağımlılık sorunları nedeniyle tutuklandılar. Özellikle festivallerde kötü bir imaj çizmesi, Amy için adeta sonun başlangıcı oldu. Özellikle 2007 Kasım ayındaki Birmingham sahnesinde tamamen bitik haldeydi. Kendisini dinlemeye gelenlerin onu ve halini protesto eden tavırlarının da etkisiyle tüm konserlerini iptal edip kendini toparlamak adına dinlenmeye çekilmiştir.
Zirvedeyken Ani Ve Beklenmedik Ölümü
Back To Black yaşanan tüm sorunlara rağmen gün geçtikçe başarı kazandırmaktaydı. Amy ruhsal ve fiziksel olarak çok iyi durumda olmasa da adeta kariyerinin zirvesine yükselmişti. Bağımlılığı konusunda sürekli sorunlar yaşadığı ayrıca bilinmektedir. Amy 2008 yılında eşi Blake Fielder-Civil ile olan evliliğini bitirme kararı alıp boşanmıştır. 2009 yılında Back To Black albümü dünyada en çok satılan ayrıca ikinci albüm seçilmiştir. Amy kariyerinin zirvesindeydi fakat tarihler 23 Temmuz 2011`i gösterdiğinde koruması tarafından Londra`daki evinde ölü bulunmuştur.
Ölüm nedeni alkol zehirlenmesi olarak kayda geçti. Amy Wine house öldüğünde 27 yaşındaydı. Günümüzde hala kesinlikle sıkı bir hayran dinleyici kitlesi bulunmaktadır. Amy`nin ani ölümü ailesini, arkadaşlarını ve hayranlarını ayrıca derinden sarstı. Amy yazdığı şarkılarla birçok insanla ortak duygular paylaştı. Günümüzde hala bu kadar dinlenmesi son derece önemlidir. Ayrıca sanatçının bu kadar sevilmesi de aslında en büyük başarı denebilmektedir. Işıklar içinde uyu Amy Winehouse dileriz huzurlu ve mutlusundur.
